11:08 am - BİR GERİ 2 İLERİ, YİNE ZAM GELDİ: Motorinin litresi 45 lirayı aştı!
10:31 am - METEOROLOJİ’DEN UYARI | Trabzon ve Doğu Karadeniz’de sağanak yağış ve kar uyarısı
9:05 pm - EKMEĞE FAHİŞ ZAM GELİYOR! Trabzon’da Durum Ne?
8:31 pm - EKONOMİK KRİZİN ACI TABLOSU: Pazarlar bomboş, esnaf mutsuz, yurttaşlar çürük domates alıyor!
8:22 pm - ELEKTRİĞE GİZLİ ZAM RESMİ GAZETE’DE: Faturalara ‘Şimşek’ çarptı
12:08 pm - PROF. DR. GÜRDAL YILMAZ’DAN VİRÜS AÇIKLAMASI! “Hastalıkları tetikliyor”
6:37 pm - BES-AR: Açlık sınırı 29.000’i, yoksulluk sınırı 78.000 ‘i aştı
10:26 am - RİZE’DE 4,7 ŞİDDETİNDE DEPREM
Acıbadem Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Enfeksiyon Hastalıklarından Korunma ve Savaşım Derneği Başkanı Prof. Dr. İftihar Köksal, 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, hepatit B’nin sinsi ilerleyen bir hastalık olduğunu, bu nedenle hepatit B taşıyıcıları da dahil olmak üzere tüm hepatit B hastalarının düzenli olarak sağlık kontrolüne gitmelerinin hastalığın takibi açısından kritik öneme sahip olduğunu belirtti. Covid-19 korkusundan insanların hastaneye gitmekten çekindiklerini belirten Köksal, “Covid-19’u konuşurken başta viral hepatitler olmak üzere diğer hastalıkları ihmal ettik” dedi
Son iki yıldır sağlıkta tek gündemimiz Covid-19 oldu. Birçoğumuz virüs korkusundan kontrollerimizi erteledik. Oysa bu süreçte diğer hastalıklar yok olmadı. Hekimler zaman zaman bu konuya dikkatimizi çekti; başta kanser olmak üzere, Covid-19 nedeni ile birçok hastalıkta erken evrede tanılar azaldığı için, ilerleyen dönemde ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşacağımıza, HIV, hepatit gibi viral hastalıklarda da artış olabileceğine dair bizleri uyardı. Biz de 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü vesilesiyle Prof. Dr. İftihar Köksal ile hepatit B’yi ve pandemi sürecinde ertelenen sağlık kontrollerinin hepatit B hastalarını nasıl etkilediğini konuştuk.
Hepatit B nedir, nelere yol açar, nasıl tedavi edilir?
Hepatit, en basit anlamıyla karaciğerin iltihabıdır ve pek çok nedene bağlı olarak oluşabilir. Bu nedenlerin başında da viral enfeksiyonlar geliyor. Viral hepatitlere sebep olan farklı hepatit virüs tipleri (Hepatit A, B, C, D ve E) vardır. Ancak bu etkenlerin hepsi kronikleşmez. Hepatit A ve E kronikleşmezken, hepatit B, C ve D kronikleşebilen viral hepatitlerdir.
Kronik viral hepatitler (hepatit B, C ve D) ülkemizde kronik karaciğer hastalığının en yaygın nedenidir. Dünyada ise her yıl 1 milyondan fazla kişi viral hepatitlere bağlı siroz ve karaciğer kanseri gibi komplikasyonlar nedeniyle yaşamını yitiriyor.
Hepatit B, Hepatit B virüsü’nün (HBV) anneden bebeğe, kan yolu ile, infekte kanla bulaşmış delici aletler yolu ile veya cinsel yolla bulaşması sonucu ortaya çıkar. HBV tedavi edilmediği veya tedavisi yarım bırakıldığı takdirde kronik viral hepatit, siroz, karaciğer yetmezliği ve karaciğer kanserine sebebiyet verebilir. Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen kronik hepatit B, sadece hastayı değil yakınlarını da olumsuz etkilemektedir. Ülkemizde karaciğer nakillerinin nedenlerine bakıldığında, ilk sırada hepatit B’nin yer aldığı görülmektedir. Oysa hepatit B, hem aşı ile korunması mümkün olan hastalıklardan biridir, hem de tedavisi vardır. Yeter ki erken evrede tanı konulabilsin.
Türkiye’de hepatit B tedavisinde en gelişmiş tedavileri uyguluyoruz. Tablet olarak ağızdan alınan, çok etkili ve yan etki profilleri düşük bu tedaviler ile hastaları başarılı şekilde tedavi ediyor, hastalığın ilerlemesinin ve karaciğer hasarının önüne geçebiliyoruz. Böylece hepatit B ile enfekte kişiler uzun ve sağlıklı bir ömür yaşayabiliyorlar. Başarılı hepatit B tedavisi için düzenli sağlık kontrolleri ve hekim takibi oldukça büyük önem taşıyor.
Hepatit B toplumda ne kadar yaygın?
Hepatit B hem ülkemizde hem de tüm dünyada oldukça yaygın bir hastalık. Dünyada her üç kişiden birinin hepatit B (HBV) ile karşılaştığı ve yaklaşık 250 milyondan fazla kişide HBV enfeksiyonu olduğunu biliyoruz. Türkiye’de ise 2 milyondan fazla kişinin HBV ile enfekte olduğunu tahmin ediyoruz. Üzücü olan ise bu kişilerin bir çoğunun HBV ile enfekte olduğunu bilmemesi.
Hepatit B hastaları COVID-19 açısından riskli bir grup mu?
Hepatit B hastalarının ilaç tedavilerini ve doktor kontrollerini aksatmamaları kaydıyla, COVID-19 hastalığı riski açısından toplumun genelinden bir farkları bulunmuyor. Hepatit B için ilaç tedavisi alırken COVID-19’a yakalananların, tedavilerine devam etmeleri ve hekimleriyle irtibat halinde olmaları çok önemli.
Hepatit B’ye bağlı sirozu olan ya da ilerlemiş karaciğer yetersizliği olan hastalar açısından ise artmış bir risk söz konusu. Bu kişilerin COVID-19 hastalığından korunmaları için her türlü önlemi almaları ve Covid-19 aşılarını yaptırmaları gerekiyor.
Pandemi sürecinde hepatit B hastalarının tedavisinde aksama oldu mu?
Sağlık Bakanlığı pandemi süresince kronik hastalığı bulunanların raporlarının ve reçetelerinin ikinci bir duyuruya kadar geçerli olacağını duyurdu. Dolayısıyla hastalarımız ilaca erişimde bir aksama yaşamadılar.
Bizler de hekimler olarak, takiplerini yapabilmek için kronik hastalarımızı önceliklendirdik. Tele Tıp adını verdiğimiz, uzaktan elektronik haberleşme uygulamaları aracılığıyla hastalarımızla online ortamda haberleşerek takiplerini yaptık. İlaca erişim sağlansa bile yıllık olarak yapılması gereken tetkikler maalesef yapılamadı ve birçok hastamız Covid-19 endişesiyle sağlık kontrollerini erteledi.
Pandemi nedeniyle hastaların sağlık kontrollerini ihmal ettikleri, bunun da uzun vadede daha ciddi sağlık problemleri olarak karşımıza çıkabileceği çok konuşuldu. Hepatit B hastalarında durum nasıl?
Maalesef Covid-19’u konuşurken birçok hastalığı ihmal ettiğimiz gibi hepatit B’yi de ihmal ettik. Covid-19 korkusuyla hastaneye gitmekten çekinen birçok hasta şikâyeti olsa dahi, sağlık kontrollerini erteledi. Bu da öncelikle yeni tanıda gecikmelere ve tanı almış hastalarda hastalığın takibinde güçlüklere yol açtı. Hepatit B sinsi ilerleyen bir hastalık. Büyük oranda geç dönemde belirti veriyor, hastaların büyük çoğunluğu hastalıklarının farkında olmuyor veya hastalığın ilerlediğini fark edemiyor.
Oysa hepatit B tedavi edilmediği takdirde ciddi karaciğer hasarına, siroza hatta kansere neden olabiliyor. Hepatit B hastalarının hem aldıkları ilaçlar hem de hastalığın yol açabileceği komplikasyonlar nedeniyle belirli aralıklarla hekimleri tarafından takip edilmeleri gerekiyor. Hastalar hekim kontrollerini aksattıklarında beklenmedik komplikasyonlarla acil servislere başvurmak zorunda kalabiliyorlar. Bunların örneklerini pandemi sürecinde yaşadık.
Normalleşme sürecine geçilmesiyle ve aşılamanın da artmasıyla birlikte hastaların yavaş yavaş kontrollerine gelmekte daha cesaretli olduklarını gözlemliyoruz. Benim de hastalara tavsiyem; taşıyıcı olanlar da dahil tüm hepatit B hastalarının bir an önce sağlık kontrolüne gitmeleri ve periyodik kontrollerini yaptırmaları olacaktır. Aktifleşen bir kronik hepatitin erken tanısı tedavi başarısı için çok önemlidir.
Hepatit B hastalarının Covid-19 aşısı olmasını önerir misiniz?
Hepatit B hastaları da dahil olmak üzere tüm kronik karaciğer hastaları aşılamada öncelikli grupta yer aldılar. Tüm hastalar, tedavileri devam edenler dahil, güvenle aşılarını olabilirler. Sadece bazı ilaçların ertelenmesi veya yeniden düzenlenmesi gerekebiliyor, bu konuda da hekimlerine danışabilirler. Benim hastalara tavsiyem; lütfen aşı olmaktan çekinmesinler, aşı olma sırası gelen her hastamız öncesinde hekimini de bilgilendirerek aşısını olsun. Aşı hem Covid-19’dan koruyacaktır, hem de hastaların sağlık kontrollerini yaptırmak için güvenli bir şekilde sağlık kuruluşlarına başvurmalarını sağlayacaktır.