12:08 pm - PROF. DR. GÜRDAL YILMAZ’DAN VİRÜS AÇIKLAMASI! “Hastalıkları tetikliyor”
6:37 pm - BES-AR: Açlık sınırı 29.000’i, yoksulluk sınırı 78.000 ‘i aştı
10:26 am - RİZE’DE 4,7 ŞİDDETİNDE DEPREM
10:13 am - SOSYAL YARDIMLA YOKSULLUĞA YAMA
2:56 pm - BARINMA, ISINMA, EĞİTİM, SAĞLIK: Anayasal haklar yardıma endeksli
9:19 pm - ANMA!
9:41 am - HALKI YOKSUL BIRAKIP TERBİYE ETMEK İSTİYORLAR
10:31 pm - YOKSULLUK SINIRI MI, ENFLASYON ALTI ZAM MI? .
8:07 pm - İŞSİZLİK GİZLENİYOR MU? İnsanlar iş ekmek arama peşinde sürünürken…
6:58 pm - VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
*
Bu gönül borcumuzun nedenlerini saymaya kalkarsak sayfalar doldurmamız gerekir.
Ama kısaca anımsamalıyız. Emperyalist devletler İstanbul’u işgal edip Osmanlı Devleti’ni sonlandırmak için Çanakkale’yi geçmeye çalıştılar. Oradaki savaşlarda büyük stratejik dehanı kullanarak Çanakkale’yi geçilmez kıldın, onun için sana gönül borcumuz var.
Vatanın dört bir yanını işgal etmek isteyen emperyalist paylaşımcılara karşı direndiğin için, Milli Mücadele’yi büyük zorlukla örgütlediğin ve Bağımsızlık Savaşı’nı zaferle sonuçlandırdığın için sana gönül borcumuz var.
Milli Mücadele başarılı olmasaydı, şimdi vatanın dört bir yanında başta İstanbul ve her yerde işgalci devletlerin bayrakları dalgalanacaktı. Buna izin vermediğin, bizi böyle bir zulümle karşı karşıya bırakmadığın için sana gönül borcumuz var.
29 Ekim 1923’te Cumhuriyeti ilan ettiğin ve din devletini yıkarak laik temellere dayalı bir devlet yarattığın için sana minnettarız.
Aklı ve bilimi tek rehber olarak kabul ettiğin, çağdaş ve uygar bir toplum yaratmak amacıyla bu uğurda tüm varlığınla çalıştığın için sana gönül borcumuz var.
Saltanat ve halifelik kaldırıldıktan sonra padişah olabilirdin, halife olabilirdin. Sana teklif edilen halifelik makamını reddettiğin için sana minnettarız.
Bir de devraldığın mirasa bakalım…
“Borçlu ve hastalıklı bir vatan”, “yoksul bir köylü toplumu”, “okuma yazma düzeyi yüzde 10’ları bile bulmuyor”, “vatanın bütün gelir kaynakları Osmanlı borçlarına gidiyor”…
İşte böyle bir durumdan güçlü bir devlet yarattığın; laik bir hukuk düzeni, laik bir eğitim düzeni kurduğun; tekke, zaviye ve medreseleri kapattığın; kız çocuklarına okuma olanakları sağladığın; en zoru olan alfabe devrimini yaparak toplumun okuma yazma oranının yüzde 80’ler düzeyine çıkmasını sağladığın; bir köylü tarım toplumunda, ileriyi düşünen ticaret, sanayi, bilim ve teknikte atılımlar yapmak isteyen bir toplumsal istenç yarattığın; milli egemenliğe dayalı uygar, özgün bir devlet ve toplum yaratarak Türkiye’yi dünya ulusları arasında saygın bir yere taşıdığın için…
Daha da sayamadığımız kazanımlarımız için ve tüm bunlardan dolayı sana minnettarız. Atatürk sana içtenlikli olarak gönül borcumuz var… Kucaklar dolusu teşekkürlerimiz var.
Gösterdiğin doğru yolda sonsuza kadar yürümeye söz veriyoruz.Cumhuriyet