9:05 pm - EKMEĞE FAHİŞ ZAM GELİYOR! Trabzon’da Durum Ne?
8:31 pm - EKONOMİK KRİZİN ACI TABLOSU: Pazarlar bomboş, esnaf mutsuz, yurttaşlar çürük domates alıyor!
8:22 pm - ELEKTRİĞE GİZLİ ZAM RESMİ GAZETE’DE: Faturalara ‘Şimşek’ çarptı
12:08 pm - PROF. DR. GÜRDAL YILMAZ’DAN VİRÜS AÇIKLAMASI! “Hastalıkları tetikliyor”
6:37 pm - BES-AR: Açlık sınırı 29.000’i, yoksulluk sınırı 78.000 ‘i aştı
10:26 am - RİZE’DE 4,7 ŞİDDETİNDE DEPREM
10:13 am - SOSYAL YARDIMLA YOKSULLUĞA YAMA
2:56 pm - BARINMA, ISINMA, EĞİTİM, SAĞLIK: Anayasal haklar yardıma endeksli
Merkez Bankası rezervleri bir haftada 2,7 milyar dolar birden düştü. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları 1,5 trilyon liraya çıktı, takipteki alacaklar arttı. Saray’ın iki numarası Yılmaz ise pembe tablolar çizdi.
Ekonomideki kötü gidişat resmi verilerle dahi gizlenemezken Saray rejimi aksi yönde hikâyeler üretmeyi sürdürüyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) haftalık para ve banka istatistiklerini açıkladı. Buna göre, 6 Eylül itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri 2 milyar 761 milyon dolar azalışla 86 milyar 568 milyon dolara geriledi.
Brüt döviz rezervleri, 29 Ağustos’ta 89 milyar 329 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu. Bu dönemde altın rezervleri ise 150 milyon dolar artışla 60 milyar 43 milyon dolardan, 60 milyar 193 milyon dolara çıktı.
Böylece Merkez Bankası’nın toplam rezervleri, 6 Eylül haftasında bir önceki haftaya göre 2 milyar 612 milyon dolar azalarak 149 milyar 373 milyon dolardan, 146 milyar 761 milyon dolara indi.
KREDİ BORÇLARI KATLANIYOR
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) haftalık bültenine göre ise bankaların bireysel kredi kartı alacakları yüzde 0,1 artışla 1 trilyon 587 milyar 583 milyon lira oldu.
Bireysel kredi kartı alacaklarının 550 milyar 671 milyon lirasını taksitli, 1 trilyon 36 milyar 912 milyon lirasını taksitsiz borçlar oluşturdu. Bankacılık sektöründe takipteki alacaklar, 6 Eylül itibarıyla önceki haftaya göre 4 milyar 312 milyon lira artışla 257 milyar 227 milyon liraya çıktı.
Tüketici kredilerinin tutarı 3 milyar 454 milyon lira artışla 1 trilyon 800 milyar 534 milyon liraya çıktı. Söz konusu tutarın 458 milyar 735 milyon lirası konut, 81 milyar 75 milyon lirası taşıt ve 1 trilyon 260 milyar 723 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu.
Bu dönemde bankacılık sektörünün kredi hacmi ise 35 milyar 903 milyon lira artarak 14 trilyon 587 milyar 200 milyon liraya yükseldi. Toplam mevduat ise bankalar arası dâhil, geçen hafta 137 milyar 376 milyon lira azalarak 17 trilyon 303 milyar 996 milyon liraya geriledi.
Kur Korumalı Mevduat (KKM) bakiyesi ise geçen hafta yüzde 1,2 ve 19 milyar 692 milyon liralık azalışla 1 trilyon 574 milyar 752,4 milyon liraya düştü. Böylece KKM büyüklüğü, toplam mevduatın yüzde 9,1’ine geriledi.
YILMAZ BAŞKA KAFADA
MB’nin temmuz ayı ödemeler dengesi verilerine ilişkin değerlendirmede bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise her şeyin yolunda gittiğini öne sürdü. Yılmaz, “Cari açık ve bütçe açığının önemli oranda iyileşmesi, rezervlerimizin artması ve makro istikrarımızın güçlenmesi, enflasyonla mücadelemizi desteklemeye devam edecektir” ifadesini kullandı.
YARATTIKLARI DARBOĞAZA ÖVGÜLER DİZDİ
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz emekliye yapılan trajikomik zamla da övündü. Rejimin “Emekliler Yılı” ilan ettiği 2024 Türkiye’sinde, yapılan zammın ardından en düşük emekli maaşı 12 bin 500 lira.
Yüksek enflasyon altında asgari ücretin bile altında kalan aylıklarıyla yaşam mücadelesi verirken emekliler her fırsatta seslerini duyurmaya çalışıyor. İğneden ipliğe gelen zamlardan ve eriyen maaşlarının yetersizliğinden yakınan emeklilerle adeta dalga geçercesine konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a göre zam oranı yeterli hatta beklenen enflasyonun iki katı kadar.
AA’nın ‘Editör Masası’ programına konuk olan Yılmaz, muhalefetin emeklilerle ilgili eleştirilerini ‘ucuz oy avcılığı’ olarak niteledi ve şöyle konuştu: “Emeklilerimize yüzde 41,5 enflasyon beklediğimiz bir yılda bunun iki katı kadar artış sağladık. Emeklilerimizi hiçbir zaman enflasyona ezdirmiyoruz. Enflasyon oranı neyse o oranda artışlar gerçekleşiyor.”