12:56 pm - YOKSULLARIN SOFRASININ EFENDİSİNE YİNE ZAM: 200 gram ekmek 12,50 liraya yükseldi
10:17 pm - FİYATTA NORVEÇ, Kalitede Hindistan
6:06 am - VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
11:40 am - TRABZON’DA SEBZE VE MEYVEYİ BEKLEYEN GİZLİ TEHLİKE!
10:46 pm - EMEKLİLERDEN “GEÇİNEMİYORUZ” MİTİNGİ: Kirayı, faturayı, ekmeği, suyu mu boykot edelim!
10:14 pm - HANEHALKI İÇİN YOK, Faiz ödemesine var
1:56 pm - METEOROLOJİ UYARIYI TEKRARLADI! Trabzon’a kar geliyor
10:16 pm - MOTORİNİN ARDINDAN BENZİNE DE ZAM
6:37 pm - ENGELLİ MEMDUH BAYRAKTAR’IN HAYKIRIŞI! Sokaklardaki sorunlarımıza çözüm istiyoruz
Gıdalardaki taklit ve tağşiş ürünler tüketicinin sağlığını tehdit ediyor, ölümlere varan ciddi durumlar yaşanıyor.
Yurttaşlar ‘‘Yediğimiz kumpirde ölme riskimiz var. Süt alıyoruz içinden su çıkıyor. Avrupa’nın en pahalı hayatını Hindistan, Pakistan kadar vasat yaşıyoruz’’ dedi.
Fıstık ezmesinden boya, sütten su çıkması, bazı kebap firmalarında, etli ekmek, köfte, adana kebap gibi satılan ürünlerde sakatat olması, kuru üzümlerde alerjen madde sülfür dioksit tespit edilmesi, hatta kumpir yedikten sonra rahatsızlanan ve salmonella bakterisi nedeniyle bir kişinin ölmesi yediğimiz, içtiğimiz gıdalardaki güvensizliği bir kez daha gözler önüne serdi.
Yurttaşlar, ‘‘Avrupa’nın, Rusya’nın kabul etmediği gıda bizim soframıza giriyor. Üstelik İsveç, Norveç kadar pahalı bir hayatı Hindistan, Pakistan kadar vasat yaşıyoruz.
Pahalı gıdalara ucuz ölümler yaşıyoruz’’ derken, gıda mühendisleri ‘‘Ülkemizde gıda enflasyonu çok yüksek. Enflasyon her şeyi çürütüyor Gıda enflasyonu düşürülmeli’’ dedi.
Halk sağlığını tehlikeye atan gıdaları üretip satan firmaların yaptığı usulsüzlükler ortaya çıktıkça gıda güvenliği tehdidinin boyutları da büyüyor.
ENFLASYON ÇÜRÜME NEDENİ
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Yaşar Üzümcü, gıdalardaki taklit ve tağşişe yönelik ‘‘Bu durum maalesef gıda güvenilğinin tam olarak yerine getirilemediğini gösteriyor’’ dedi.
Gıdalardaki taklit ve tağşiş ürünlerin asıl nedeninin ekonomik kaynaklı olduğuna dikkat çeken Üzümcü ‘‘Ülkemiz yüksek bir enflasyon ile karşı karşıya. Bunun da üzerinde bir gıda enflasyonu var.
Dünyada genel olarak gıda fiyatları ya sabit kalıyor ya düşme eğilimindeyken, ülkemizde ise ortalama enflasyonun da üzerinde bir artış gösteriyor. Bu da özellikle kısa sürede büyük kârlar hedefleyen, birtakım kötü niyetli kişilerin önüne bir fırsat kapısı açıyor. Ama sorsan herkes Müslüman!
Enflasyon sadece fiyatların artışı anlamında değil o ülkenin bütün değerlerini çürüten büyük bir sorundur. Ülkede bir an evvel enflasyon tek haneli rakamlara düşürülmeli, gıda enflasyonunu da bunun altına çekilmeli’’ diye konuştu.
Cezalara da değinen Üzümcü ‘‘Aslında yasal mevzuatımız yeterli ancak uygulamada eksiklikler olduğunu görüyoruz. Yani cezalar caydırıcı ama uygulanabilse’’ değerlendirmesini yaptı.
BİLMEK YETERLİ DEĞİL
Üzümcü, şöyle devam etti:
‘‘Birtakım sahtekarlıklar yaparak halkın sağlığıyla oynuyorlar. Tarım ve Orman Bakanlığı ekim ayında taklit ve tağşiş yapan gıda üreten ve satanları anlık duyuracağını söyledi. Bu olması gerekiyordu. Ancak burada bir eksik daha var. O da, halk sağlığını riske atan gıdaları üreten ve satan firmalarla kuruluşları bildirmiyor. Bunu da bildirmesi lazım.
Yani mikrobiyolojik yönden bozulmuş veya zararlı kimyasal maddeler bulaşan gıdaları üreten – satan firmaları da duyurması gerekiyor. Bunların halk tarafından bilinmesi gerekiyor. Sadece bilinmesi de yeterli değil. Tarım ve Orman Bakanlığı bunların üretim yapmasına da izin vermemeli, hükümet de alacağı tedbirlerle engellemeli.
Sadece satış veya üretim noktalarından numune almak yetmiyor. Yılda 1, 2 kez denetim ile istenen amaca ulaşılamıyor. Bir numaralı sorumluluk Tarım Orman Bakanlığı’nda.
Bakanlık, çiftlikten çatala kadar olan süreci daha etkin şekilde gözetim altına almalı. Yetkilendirilmiş gıda danışmanlığı sistemi bir an önce hayata geçirilmeli.
Biz tüketicilere de büyük görev düşüyor. Eğer bir gıda kendini oluşturan hammaddeden daha ucuzsa orada şüphelenmemiz ve o gıdadan uzak durmamız gerekiyor. Tadından, görüntüsünden, renginden, kokusundan en ufak şüphelendiğimiz bir gıdayı tüketmeyelim.
Hemen onu satan kişiye iade ve şikayette bulunalım. Ayrıca, o gıdayı üreten firmayı ise Tarım Orman Bakanlığı’nın Alo 174 hattına şikâyet edelim.’’
∗∗∗
KAŞARDAN PLASTİK, SÜTTEN SU ÇIKTI
∗∗∗
TÜRKİYE BİLDİRİMDE ZİRVEDE
Gıda ve Yemler İçin Hızlı Alarm Sistemi Raporu’na göre, Türkiye meyve ve sebzede pestisit kaynaklı bildirimlerde dört yıldır zirvede.
∗∗∗
PESTİSİT LİSTESİ AÇIKLANSIN
Artan pestisit (kimyasal zehir) kullanımına karşı Tarım Bakanlığı’na çağrı yapan TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ulaş Kırım, bakanlığın tıpkı taklit-tağşiş listesi gibi pestisit listesi açıklamasını istedi.
Etkin bir denetim mekanizması kurulması için ziraat mühendisi ve gıda mühendisi istihdamının artırılması gerektiğini belirten Kırım “Taklit tağşiş listeleri açıklanmaya başlandı.
Her gün farklı şehirlerimizde ciddi problemlerle karşılaşılıyor. Aynı mekanizmanın biz pestisit içinde işletilmesini istiyoruz” dedi. Yeşil ve kapya biber, marul ve maydanozda pestisitin tutunma oranının yüksek olduğunu kaydeden Kırım, temiz olana kadar yıkama, sirke ve karbonatlı suyla yıkamanın pestisiti azaltabileceğini söyledi.
∗∗∗
HALK SAĞLIĞI SORUNU
Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Cavit Yavuz Işık da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Tarım Orman Bakanlığı’nın ifşa ettiği sağlığa zararlı ürün sayısı 185’i buldu, ürün grupları incelendiğinde yüzde 20 ile et ürünleri ilk sırada,
İkinci sırada baharatlar/çeşniler/soslar ve bitkisel macunlar yer alıyor. Gıda güvensizliği ve gıda güvencesizliği bir halk sağlığı sorunudur” dedi.BirGün