11:08 am - BİR GERİ 2 İLERİ, YİNE ZAM GELDİ: Motorinin litresi 45 lirayı aştı!
10:31 am - METEOROLOJİ’DEN UYARI | Trabzon ve Doğu Karadeniz’de sağanak yağış ve kar uyarısı
9:05 pm - EKMEĞE FAHİŞ ZAM GELİYOR! Trabzon’da Durum Ne?
8:31 pm - EKONOMİK KRİZİN ACI TABLOSU: Pazarlar bomboş, esnaf mutsuz, yurttaşlar çürük domates alıyor!
8:22 pm - ELEKTRİĞE GİZLİ ZAM RESMİ GAZETE’DE: Faturalara ‘Şimşek’ çarptı
Milyonlarca ücretli çalışanın 2022 yılında alacağı ücretin belirleneceği Asgari Ücret Tespit Komisyonu görüşmeleri aralık ayında başlıyor. Peki, görüşmeler öncesi asgari ücretlinin durumu ne?
Takvim hızla ilerliyor. Milyonlarca ücretli çalışanın 2022 yılında alacağı ücretin belirleneceği masanın kurulma vakti yaklaşıyor. Aralık ayında başlayacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu görüşmeleri öncesi asgari ücretlinin durumunu mercek altına aldık.
DİSK-AR’ın 2021 yılı Asgari Ücret Gerçeği Araştırması’na göre ülkedeki tüm ücretli çalışanların neredeyse yarısı, 9,7 milyonu asgari ücret civarında maaş alıyor.
AÇLIK SINIRI 3.000 LİRAYI GEÇTİ, YOKSULLUK SINIRI 10.000 LİRAYA DAYANDI
Türk-İş’in araştırmasına göre eylül ayında 4 kişilik ailenin açlık sınırı 3.049, yoksulluk sınırı ise 9.931 lira oldu. Bekar bir çalışanın “yaşama maliyeti” ise 3.709 lira. Yani asgari ücret 4 kişilik bir ailenin sadece karnının doymasını bile sağlamıyor.
Dört kişilik ailenin evine 3 asgari ücret girse dahi gıda, giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık gibi zorunlu harcamalarını karşılayabilmesi için 1.456 lira daha bulması gerekiyor.
ENFLASYON ARTIYOR
Öte yandan TL’nin alım gücü de düşmeye devam ediyor.
29 Ocak 2021 kuruyla asgari ücret karşılığında 386 dolar alınabiliyordu. 22 Ekim’de ise 294 dolar alınabiliyor. Aynı gün asgari ücret 6,5 gram altın ediyordu. 22 Ekim’de ise 5 gram ediyor.
Türkiye genelinde şubeleri bulunan bir zincir marketin 29 Ocak tarihli kataloğunda 1 kilo çayın indirimsiz fiyatı 33 lira 50 kuruştu. Birkaç gün önceki raf fiyatı ise 37 lira 95 kuruş.
Aynı zamanda 325 gramlık bisküvi 4 lira 95 kuruştan 6 lira 50 kuruşa,
1 litre gazlı içecek 4 lira 45 kuruştan 5 lira 95 kuruşa,
350 gram sucuk 23 lira 95 kuruştan 27 lira 95 kuruşa,
50 gram dana jambon 4 lira 95 kuruştan 6 lira 45 kuruşa,
1 kilo beyaz peynir 24 lira 50 kuruştan 33 lira 90 kuruşa,
5 kilo yoğurt 26 lira 95 kuruştan 36 lira 95 kuruşa,
600 gram Ezine 25 lira 50 kuruştan 34 lira 50 kuruşa,
450 mililitre şampuan 19 lira 90 kuruştan 24 lira 90 kuruşa,
tavuğun kilosu 12 lira 50 kuruştan 15 lira 90 kuruşa çıktı.
TÜİK ise eylül ayında enflasyonun yıllık bazda yüzde 19,58 olduğunu açıkladı.
Enflasyon Araştırma Grubu verilerine göreyse gerçekler çok daha can yakıcı: 12 aylık artış oranı yüzde 44,70…
BÜTÇEYİ PAYLAŞTIRANLARIN, Ücreti yetenlerin durumu ise şöyle:
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın maaşı şu an 88.000 lira. Her ay asgari ücretin 30 katından fazla. O nedenle olsa gerek marketlerdeki fiyatları gayet uygun buluyor.
Ancak bu ücret bazı harcamalarına yetmiyor olacak ki kendisine yüzde 14 zam yapıp, maaşını 100.750 liraya çıkarılıyor. Yalnızca istenilen zam 4 buçuk asgari ücretten fazla ediyor.
VEKİLLER 8,5 ASGARİ ÜCRETTEN FAZLASINI ALIYOR
Sık sık “ek işleriyle” gündeme gelen, oylamalar sırasında Meclis Genel Kurulu’na dahi gelmeyen milletvekilleri ise her ay 8 buçuk asgari ücretten fazlası eden 24.471 lirayı cebine koyuyor.
PASTAYI “YÜKSEK GELİRLİLER” YİYOR, VERGİYİ ÜCRETLİ ÇALIŞAN ÖDÜYOR
TÜİK’in 2020 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’na göre en yüksek gelir düzeyine sahip yüzde 20’lik grup, toplam gelirin neredeyse yarısını cebe indiriyor.
Geriye kalan yüzde 80 ise toplam gelirin yüzde 52,5’ine talim ediyor.
Takım elbiseleri bile birkaç asgari ücret eden en yüksek gelirliler, vergi vermekten de pek hoşlanmıyor.
Yalnızca ortaya çıkan offshore hesapları ve “vergi borçları silindi” haberleri değil, 2020 yılı vergi tahsilat/tahakkuk oranları da bunu gösteriyor.
Şirketlerin ödediği kurumlar vergisindeki tahsilat/tahakkuk oranı yüzde 76’larda kaldı.
Ücretli çalışanın ödediği gelir vergisinde ise böyle hesaplara girilmiyor, çünkü o “melek mükellef”, vergisi daha maaşı cebine girmeden kesiliyor.
2020’de tahsil edilen 158,8 milyar liralık gelir vergisinin yarısından fazlasını, 85 milyar lirasını bu “melekler” ödedi.
Bununla da yetinmeyen “melekler”, tamamen tüketiciler olarak ödediği KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergilerle yüz milyarlarca lirayı daha devletin kasasına bırakıverdi. Yalnızca bu iki vergiden elde edilen 437,8 milyar TL, toplam vergi gelirlerinin yaklaşık yüzde 53’ünü oluşturdu.
Mücadeleci sendikalar, işçiler ve partileri, bu nedenle uzun süredir asgari ücretin vergiden muaf tutulmasını talep ediyor. Patronların milyonlarca liralık vergileri tek kalemde silinirken işçinin karnını doyurmasına bile yetmeyen maaşından vergi alınmasına karşı çıkıyor, insanca yaşanacak bir asgari ücret talep ediyor.
SARI SENDİKACILARIN MAAŞLARI 50.000 BİN LİRALARI BULUYOR
Yurttaşın ağalık sistemine benzettiği sarı sendikaların yöneticilerinin maaşlarıysa 50.000 liraları buluyor.
KOMİSYONDA KİMİN DEDİĞİ OLACAK?
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçileri temsilen Türk-İş ve İşveren patronları temsilen TİSK’ten 5’er üye yer alacak.
Devleti de 5 üye temsil edecek. Komisyon en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp oy çokluğuyla karar verecek. Oyların eşitliği halinde bakanlığın belirlediği başkanın bulunduğu tarafın dediği olacak.
Eğer bakanlık işverenden taraf olursa 2019’daki gibi Türk-İş “Karara muhalefet ediyoruz” deyip masadan kalkacak, talebi onaylanan patronlar da “İstikrarlı işletmeler için hayırlı olsun” diye konuşacak.
Her halükarda ya işveren/patronların, ya patron devletin dediği olacak!
Peki, ücretli çalışan böyle olmasın diye ne yapmalı? “Silivri soğuktur” deyip susmalı mı? Yoksa “2023’te z kuşağı gösterecek” ya da “Sandıkta göstereceğiz” deyip seçimi mi beklemeli?
Yoksa “Ses çıkarmalı, tepki göstermeli, temelden değiştirmek lazım” deyip gereğini mi yapmalı?
2022’de durumun nasıl olacak ücretli çalışan? evrensel