SON DAKİKA

DARICA HALK KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ (Akçaabat)

CARGİLL İSTİYOR, İktidar AKP veriyor

Bu haber 22 Nisan 2025 - 18:16 'de eklendi ve 19 views kez görüntülendi.
CARGİLL İSTİYOR, İktidar AKP veriyor

CARGİLL İSTİYOR, İktidar AKP veriyor

.

Şeker fabrikaları kapatılıp, Mısır şerbeti dediğimiz nişasta bazlı sıvı şeker (NBŞ) ithaline izin verilmesi ile başlayan, ardından Bursa’da birinci sınıf tarım arazisi üzerine kurduğu Amerikan şirketi Cargill ‘in nişasta bazlı şeker (NBŞ) üretimi yaptığı fabrika hem halk sağlığına hem de tarıma ve sulak alanlara ciddi zararlar veriyor.

Bursa’daki Cargill’in birinci sınıf tarım arazisi üzerine kurduğu fabrika doğayı yok ediyor. Yaşam savunucuları “Fabrikaya karşı defalarca kez hukuk zaferi kazanıldı ancak her seferinde AKP kanunlar çıkartarak fabrikayı yasal hale getirdi” dedi.

Cargill’in talimatıyla AKP tarafından şeker fabrikalarının kapısına kilit vurulurken, şirket Türkiye’deki kârına kâr katıyor. İktidar döneminde şirkete verilen teşvikler, vergi indirimleri ve büyük kıyaklar ise dikkat çekiyor.

AKP iktidarı tarafından özel yasalarla korunan Amerikan Cargill firmasının Bursa’nın Orhangazi İlçesi’nde birinci sınıf tarım arazisine hukuksuz bir şekilde kurduğu Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) üretimi yaptığı fabrika, tarım ve sulak alanlara ciddi zarar veriyor.

195 bin metrekare alan üzerinde, etrafı zeytin ağaçları ile çevrili olan fabrikanın her yıl yeraltından 1 milyon metreküp su çektiği belirtiliyor.

Yaşam savunucuları ve muhalefet vekilleri “Kazanılan hukuk kararları ve fabrikanın kapatma kararına karşın iktidar adeta fabrikayı koruma zırhına almış durumda. Ekolojik felaket kapıda. Fabrika kapatılmalı” dedi.

Cargill’in talimatıyla AKP tarafından şeker fabrikalarının kapısına kilit vurulurken, şirket Türkiye’deki kârına kâr katıyor. İktidar döneminde şirkete verilen teşvikler, vergi indirimleri ve büyük kıyaklar ise dikkat çekiyor.

AKP iktidarı tarafından özel yasalarla korunan Amerikan Cargill firmasının Bursa’nın Orhangazi İlçesi’nde birinci sınıf tarım arazisine hukuksuz bir şekilde kurduğu Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) üretimi yaptığı fabrika, tarım ve sulak alanlara ciddi zarar veriyor.

195 bin metrekare alan üzerinde, etrafı zeytin ağaçları ile çevrili olan fabrikanın her yıl yeraltından 1 milyon metreküp su çektiği belirtiliyor.

Yaşam savunucuları ve muhalefet vekilleri “Kazanılan hukuk kararları ve fabrikanın kapatma kararına karşın iktidar adeta fabrikayı koruma zırhına almış durumda. Ekolojik felaket kapıda. Fabrika kapatılmalı” dedi.

ABD’li gıda tekellerinden Cargill’in Türkiye hikâyesi, AKP iktidarının şirkete büyük kıyakları, mahkeme kararlarına rağmen verdiği teşvikler ve işçi düşmanlığı ile gündeme gelmişti. Daha önceki yıllarda da iktidar tarafından yüzde 70 vergi indirimi uygulanan şirket, AKP iktidarında Türkiye’de hızla büyüdü.

Ülke gündemine Bursa’daki hukuksuzluklarla oturan şirket Orhangazi’de 1997’de “tarımsal sanayi kuruluşları için ÇED Raporu hazırlanması zorunluluğu” kaldırılması ve mahkeme süreçleri ile gündeme gelmişti.

Cargill’in hukuksuz tüm işlemleri mahkeme kararıyla iptal edilmesine hatta bu konunun AİHM’e taşınması ve Türkiye mahkum edilmesine karşın şirketin faaliyetlerine devam etmesi dikkat çekmişti.

Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi süreci de iddialara göre yine Cargill’in isteğiyle gerçekleştirildi.

Yine iddialara göre, Cargill’i dönemin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a bağlayan ise büyük ölçüde ABD’de üretilen mısır ithalatı olduğu ve bu nedenle hukuksuzluklara göz yumulduğu öne sürülmüştü.

Doğayı, su kaynaklarını yok eden, İznik Gölü ve çevresindeki su kaynaklarını yok etmeyi sürdüren tesis, CHP’li Bursa Milletvekili Kayıhan Pala’nın konuyu TBMM’ne taşımasıyla bir kez daha gündeme geldi.

11 İPTAL KARARI VAR

Cargill Tarım ve Gıda Sanayi A.Ş. hakkında uzun yıllardır devam eden hukuksuzluk iddialarını Meclis gündemine taşıyan Pala, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle verdiği 10 maddelik yazılı soru önergesine iki aydır yanıt verilmediğini söyledi.

Pala, önergesinde yalnızca bölgedeki çevre katliamına değil, aynı zamanda Türkiye’de “yargı kararlarının fiilen boşa düşürülmesi” sorununa da dikkat çekerek “Ekolojik felaket kapıda” dedi.

Fabrikaya ilişkin 1998’den bu yana Bursa İdare Mahkemeleri, Danıştay 6. ve 10. Daireleri ile AİHM tarafından verilen toplam 11 iptal kararının bulunduğunu anımsatan Pala ‘‘Bu kararlar, ‘Tarım Arazilerinin Korunması’ ilkesini ihlal eden imar planlarını, yapı ruhsatlarını ve tarım dışı kullanım izinlerini açıkça hükümsüz kılıyor.

Ancak iptal edilen her işlemden sonra, ilgili kurumlar yeni bir ‘mevzi imar planı’ veya ‘yönetmelik değişikliği’ ile fabrika faaliyetlerini sürdürebilmek için zemin hazırlıyor.

Türkiye’de hukuk devleti varsa, Danıştay kararıyla kesinleşmiş hükümler 27 yıldır niye uygulanmıyor? Tarım toprağı ve İznik Gölü hangi gerekçeyle küresel bir şirkete armağan ediliyor?’’ diye sordu.

Prof. Dr. Kayıhan Pala
CHP Bursa Milletvekili
Halk Sağlığı Uzmanı

İMTİYAZ SON BULSUN

Hukuka aykırı kazanılmış imtiyaz döngüsünün son bulması gerektiğini vurgulayan Pala ‘‘Fabrika İznik Gölü’ne birkaç km mesafede bulunuyor.

Bölgedeki çiftçiler ve çevre örgütleri, mısır nişastası üretiminden kaynaklanan atıkların yer altı sularına karıştığını, toprağın yapısının bozulduğunu, gölde alg artışı riskini büyüttüğünü belirtiyor’’ dedi.

 2018’de AİHM’in verdiği “hak ihlali” kararını anımsatan Pala “Uluslararası alanda Türkiye mahkûm edildi. Buna rağmen bakanlıklar adım atmıyor’’ dedi.

∗∗∗

DOSYA EMSAL OLMALI

Cargill kararlarının yalnızca bir şirket meselesi olmadığını, Türkiye’de tarım-çevre-sanayi dengesini kalıcı biçimde bozacak emsal oluşturmaya başladığını anımsatan Pala “Bakanlıklar bu tutumu sürdürürse, yarın ülkenin dört bir yanında bereketli tarım toprakları beton saha haline gelir; kıtlık tehlikesi kapımıza dayanır” uyarısında bulundu.

Pala, şöyle devam etti: “Toprağımızdan, suyumuzdan taviz veremeyiz. 11 kez iptal edilen bir projeyi kurtarmak için hukuk eğilip bükülemez. Mahkeme kararını uygulamayan, tarım arazisini korumayan her yetkili sorumludur.

Cargill örneği, kamu otoritesinin tarafsızlığını ve halk yararını hatırlayacağı bir dönüm noktası olmak zorunda. Konunun sonuna kadar takipçisi olacağız; çevre ve halk sağlığı için geri adım atmayacağız.”

Yaşam savunucuları, Cargill’e karşı çok sayıda eylem yapmıştı

∗∗∗

KANUN HİÇE SAYILDI

Bursa Su Kolektifi’nden Caner Gökbayrak, fabrikanın koruma zırhı altında olduğunu belirterek ‘‘11 iptal kararı olan tesis için bir tane kapatma kararı vardı ve bir ay tesis kapatılmıştı. Bu davaların büyük çoğunluğunda yer almıştık.

Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyaretinde fabrikayı kurtarmak için görüşme yaptığını duymuş ve eylemler gerçekleştirmiştik.

Ardından davalar açıldı. Açılan davaların hepsi kazanıldı. Sonra tarım alanlarını işgal eden fabrikalara yönelik bir kanun düzenlemesi yapıldı. Bir çeşit affa uğradı. Ve aftan sonra burası yeniden çalışmaya devam etti’’ dedi.

Çıkarılan kanunla doğayı yok edenlerin ödüllendirildiğini söyleyen Gökbayrak ‘‘Tarım arazisini işgal edeni ödüllendiren bir çalışmaydı.

 Sonrasında tesis kapasitesini de artırdı. Şirket çok ciddi su kullanımı yapıyor. Bu tarım tekelinin kullandığı mısır şurubunu üretmek için kullandığı su miktarı o zaman için Orhangazi’deki yurttaşların kullandığı suyun iki katıydı.

Şimdilerde kapasite artışıyla çok daha arttığı söylenebilir. Cargill’in kapatılması gerekir. Bu hukuksuzluğa artık son verilmesinin çok önemlidir’’ değerlendirmesini yaptı.

Caner Gökbayrak
Bursa Su Kolektifi Üyesi

∗∗∗

DAVALARDA YENİ AŞAMAYA GELİNDİ

28 yıldır süren hukuki süreç hakkında bilgi veren Avukat Erol Çiçek, Cargill davaları sürecinde yeni bir aşamaya gelindiğini söyledi.

Erol Çiçek
Avukat

Çiçek, şirkete ait 3 adet ruhsatın Bursa İdare Mahkemesi’nce 25.01.2023 tarihinde iptal edildiğini anımsatarak ‘‘Ruhsatı iptal edilen tesisler İlave Nişasta Silosu, Deniz Kurutucu Binası ve Yeni Elektrik Trafo Binası yapılarıdır.

Davalı Orhangazi Belediye Başkanlığı ve onun yanında müdahil Cargill’in yaptığı istinaf başvurusu da Bursa Bölge İdare Mahkemesi tarafından 29.11.2024 tarihinde kesin olarak reddedildi.

Bursa İdare Mahkemesi’nin kararıyla birlikte, hukuki dayanağı kalmayan tesislere verilen yapı kullanım, çalışma izin ve ruhsatlarının iptali, İmar Kanunu gereği, yapıların mühürlenerek çalışmasının durdurulmasını ve yıkılmasını talep edilmiş olmasına rağmen, mahkeme kararı Mart 2023’den beri hâlâ uygulanmamıştır’’ dedi.

YOĞUN İZLEM ALTINDA

Bursa Büyükşehir ve Orhangazi Belediyeleri’nin kararı uygulamamaya devam ettiğini anımsatan Çiçek, şöyle devam etti: ‘‘Bursa Valiliği de olup biteni seyretmekle yetinmektedir.

AİHM, Cargill kararında sürecin tamamının hukuka aykırı olduğunu, yargı kararlarının uygulanmadığını, bunun da hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu tespit etmiştir. Bu karar sonrası Cargill süreci Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından yoğunlaştırılmış izlemeye alınmıştır.

Uzun dönemde Türkiye’nin kararları uygulamakta ısrarcı olduğu kanaatine varılırsa, meselenin bir ihlal prosedürü altında tekrar AİHM önüne getirilmesi mümkün olabilir.

Dünya’nın ve ülkemizin küresel iklim krizini yaşadığı ve krizin daha da şiddetlenmesinin beklendiği, su krizinin ülke genelinde yaşandığı bir dönemde, stratejik yeraltı su kaynaklarımız üstelik bedavaya bu çok uluslu şirketin sömürüsüne teslim edilemez.

Anayasayı ve Türk Milleti’nin egemenlik yetkisini ihlal eden kişiler ve kamu kurumlarını, bir kez daha hukuka ve insan haklarına saygılı davranmaya çağırıyoruz.’’ BirGün

Etiketler :
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA