11:08 am - BİR GERİ 2 İLERİ, YİNE ZAM GELDİ: Motorinin litresi 45 lirayı aştı!
10:31 am - METEOROLOJİ’DEN UYARI | Trabzon ve Doğu Karadeniz’de sağanak yağış ve kar uyarısı
9:05 pm - EKMEĞE FAHİŞ ZAM GELİYOR! Trabzon’da Durum Ne?
8:31 pm - EKONOMİK KRİZİN ACI TABLOSU: Pazarlar bomboş, esnaf mutsuz, yurttaşlar çürük domates alıyor!
8:22 pm - ELEKTRİĞE GİZLİ ZAM RESMİ GAZETE’DE: Faturalara ‘Şimşek’ çarptı
12:08 pm - PROF. DR. GÜRDAL YILMAZ’DAN VİRÜS AÇIKLAMASI! “Hastalıkları tetikliyor”
6:37 pm - BES-AR: Açlık sınırı 29.000’i, yoksulluk sınırı 78.000 ‘i aştı
10:26 am - RİZE’DE 4,7 ŞİDDETİNDE DEPREM
Hacettepe Üniversitesi, Türkiye’de yapılan Sinovac aşısının etkinlik oranının yüzde 83,5, hastanede yatışı engelleme oranının ise yüzde 100 olduğunu duyurdu.
Türkiye’de yaygın kullanımı devam eden Çin menşeili Covid-19 aşısının 24 merkezde yürütülen Faz-3 çalışması sonucu açıklandı. Hacettepe Üniversitesi, CoronaVac aşısının etkinliğinin yüzde 83,5 olarak hesaplandığını, hastanede yatışı engelleme oranının yüzde 100 olarak bulunduğunu duyurdu.
Çin’de Sinovac firmasınca üretilen CoronaVac aşısının, Hacettepe Üniversitesi koordinatörlüğünde Türkiye’de 24 merkezde yürütülen Faz-3 çalışmaları tamamlandı. Hacettepe Üniversitesi’nden yapılan yazılı açıklamada, sağlıklı gönüllüler ile yürütülen Faz 3 klinik çalışmasının amacının, Covid-19 pandemisine karşı geliştirilen CoronaVac aşısının güvenliğini ve RT-PCR ile doğrulanmış hastalığa karşı koruyuculuğunu değerlendirmek olduğu belirtildi.
Bu çalışmanın çift kör randomize plasebo kontrollü bir klinik çalışma olduğu, yani gönüllülerin bir kısmına gerçek aşı diğer bölümüne ise plasebo verildiği kaydedildi. Hangi gönüllüye ne yapıldığının gönüllü ve araştırma ekibi tarafından bilinmediğine dikkat çekilerek, “Çalışmanın protokolünde sağlık çalışanları (K-1 Kohortu) ve normal riskli gönüllüller (K-2 Kohortu) olmak üzere iki aşama olarak ve toplamda 12 bin 450 gönüllünün dahil edilmesi planlanmaktaydı.
Sağlık çalışanlarından oluşan K-1 kohortuna her 2 aşı uygulamasının 1 uygulaması gerçek aşı olurken, normal riskli gönüllüler bölümünde yapılan her 3 aşı uygulamasının 2 uygulaması gerçek aşı koluna randomize edilmiştir, yani gönüllülere gerçek aşı yapılma ihtimali 2/3’tür” denildi.
“YÜZDE 57’Sİ ERKEK, YÜZDE 43’Ü KADIN”
Klinik çalışmanın 14 Eylül 2020 tarihinde ilk gönüllünün dahil edilmesi ile başladığı belirtilerek, “18-59 yaş arası gönüllüler gerçek aşı ve plasebo kolları olmak üzere iki ayrı kola dahil edilmiştir. Toplam 24 merkezden 10 bin 216 kişiye en az 1 doz gerçek aşı ya da plasebo uygulaması yapılmıştır. Bu gönüllülerden 6.648’i gerçek aşı koluna dahil edilirken, 3.568’i plasebo koluna dahil edilmiştir. Plaseboların tekrar gerçek aşı ile aşılanması ile toplam 25.937 doz uygulama yapılmıştır. Dahil edilen gönüllülerin yüzde 57,8’i erkek iken, yüzde 42,2’si kadındır. Ortanca yaş 45’tir” ifadeleri kullanıldı.
ETKİNLİĞİ YÜZDE 83,5 OLARAK HESAPLANDI
Çalışma kapsamında acil kullanım onayı nedeniyle körlemenin ilk olarak 14 Ocak 2021’de sağlık çalışanlarında kırılmaya başlandığı belirtilerek, şöyle denildi:
“Ardından merkezlerin kapasitesine göre gönüllülerin körlemeleri 12 Şubat 2021 tarihine kadar kırılmaya devam edilmiştir. 12 Şubat tarihinde tüm gönüllülerin körlüğü kırılmıştır. Bu tarihe kadar görülen semptomatik ve RT-PCR ile doğrulanmış Covid-19 vakaları ile aşının etkililiği yüzde 83,5 olarak hesaplanmıştır.
Hastanede yatışı engelleme oranı ise yüzde 100 olarak bulunmuştur. Çalışma süresince her iki kolda da ölüme rastlanmamıştır.
En sık görülen yan etkiler yorgunluk yüzde 9.8, baş ağrısı yüzde 7.6, kas ağrısı yüzde 3,8, ateş yüzde 2,5, titreme yüzde 2.4 ve lokal yan etkilerden en sık görüleni ise enjeksiyon yerinde ağrı yüzde 1,6. İlk doz aşı sonrası ortanca takip süresi 70 gün, 2’nci doz aşıdan 14 gün sonrası için ortanca takip süresi 42 gündür.”
Brezilya’daki faz 3 çalışmasında Sinovac aşısının etkinlik oranı önce yüzde 78, ardından ise yüzde 50,38 olarak açıklanmış, aşının farklı sonuçları tartışma yaratmıştı. Şirketin CEO’su Yin Weidong, Brezilya’da aşıların yüksek risk altında bulunan sağlık çalışanlarında denendiğini ve söz konusu koruma oranı değerinin bu sebeple düşük çıktığını söylemişti.