7:17 am - MEHMET ŞİMŞEK İMZALADI: Memur ve memur emekliye refah yok!
6:40 am - BENZİNİN ARDINDAN MOTORİNİN LİTRE FİYATINA 98 KURUŞ ZAM | Hayat emekçiye artık zor!
2:04 pm - EN DÜŞÜK AYLIKTA ‘SAYI ARTMASIN’ PLANI: Emeklinin cebinden kıs, bütçeyi kurtar!
10:26 am - MİLYONLARCA YURTTAŞIN EKMEĞİYLE OYNADILAR! | TÜİK’in enflasyon verileri “hayat memat” meselesi
1:05 pm - İKTİDAR EMEKLİYE ZAM DEĞİL, sefalet verdi
12:59 pm - PARAN KADAR EĞİTİM
3:36 pm - TRABZON’DA STK’LARDAN KENT KONSEYİ İÇİN TEMSİL HAKKI TEPKİSİ! “Mahkemenin kararına uymadılar”
3:25 pm - EMEKLİLER TÜM YURTTA SOKAĞA ÇIKTI: Sandık önümüze geldiğinde soracağız!
2:09 pm - KESK’TEN ENFLASYON ORANI TEPKİSİ: İnsanca yaşayacak ücret için omuz omuza verelim
12:59 pm - MEMUR VE EMEKLİLERİN ZAM ORANI BELLİ OLDU | Milyonlar enflasyon altında ezildi
Ana harcama gruplarında 2024’te en çok artış %91’le eğitim harcamalarında oldu.
Uzmanlar neoliberal politikalarla eğitimin özelleştirildiği ve kâr-zarar mantığıyla hareket edilen bir sektöre dönüştüğünü söyledi.
AKP geride bıraktığımız yılda eğitimde birçok değişikliğe imza attı. Tüm değişiklikler piyasacı anlayışla gerçekleştirildi. İktidara geldiği günden itibaren eğitimi alınabilir satılabilir bir meta haline dönüştürdü.
Kamu okullarında ÇEDES ve müfredat değişikliği gibi uygulamalarla gericilik yaygınlaşırken geliri iyi olan aileler özel okulların mecbur edildi.
Son 10 yılda ilkokul ve ortaöğretimde kamu okullarının sayısı azalırken özel okullarının sayısında ciddi bir atış oldu. Tüm bunların neticesinde olan halkın cebine oldu.
‘ŞAMPİYON’ EĞİTİM
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) önceki gün Tüketici Fiyat Endeksi’ni açıkladı. Yıllık enflasyon 2024’te yüzde 44,3 olarak gerçekleşti. Ana harcama gruplarında ise eğitim harcamaları zirvede yer aldı.
Eğitim harcamalarında yıllık değişim oranı tam yüzde 91,6 oldu. Eğitimi en yakından takip eden konutta yıllık enflasyon yüzde 69,03 olarak gerçekleşti. Arada 22 puanlık bir fark ortaya çıktı. Alt harcama gruplarında da eğitimle ilgili başlıklarda büyük bir artış yaşandı.
Tekrar verilere dönmeden önce bazı hatırlatmalar yapalım. Vakıf adı altında faaliyet gösteren özel üniversitelere değinelim. Eğitim-öğretim yılı başlamadan önce özel üniversitelerin fiyatları gündemi oldukça meşgul etmişti. Bazı okulların önünde öğrenciler ve veliler birlikte eylemler gerçekleştirmişti. Bazı bölümlerin ücretleri 1 milyon TL’yi dahi aşmıştı.
PATRONLARIN HIRSI
Yine örgün eğitim çağına eğitim veren özel okullar için de benzer tartışmalar yaşanmıştı. Uçuk bir şekilde artan özel okul fiyatlarına veliler tepki göstermiş, ardından özel okul patronları da kendilerini artan maliyetlerle açıklamaya çalışmıştı. Bu bahaneye sığınıp yüzde 100’ü aşkın zamlar yapanlar dahi olmuştu.
TÜİK’in verilerine göre ise üniversite eğitimi yüzde 108, ortaöğretim yüzde 89, okulöncesi eğitim ve ilköğretim yüzde 87,6 zamlandı. Yani özel okul patronlarının söylediğinin aksine enflasyonun iki katından fazla artış yaşandı.
KREŞLER NİYE HEDEFTE
Son olarak bu iki örnekten bağımsız bir hatırlatma daha yapalım. Geçen haftalarda CHP’li belediyelerin açtığı kreşleri hedef alan Milli Eğitim Bakanlığı kreşlerin kapatılması yönünde yazı göndermişti.
Daha sonra Milli Eğitim Bakan Yardımcısı’nın özel anaokulu patronlarıyla yaptığı bir konuşmada kreşlerin kapatılacağı yönünde söz verdiği ortaya çıkmıştı.
Belediyelerin kreşlerine çok cüzi rakamlarla çocuklarını gönderen veliler ise bu karara karşı çıkmıştı. 2024’te kreşler tam yüzde 84,6 zamlandı. İktidarın yapmak istediği de tam bu artışta gizli.
Amaç yoksul çocuklarını 4-6 yaş Kuran kurslarına veya tarikatların okulöncesi kurumlarına mecbur bırakmak. Bir yandan da elbette belediyeleri sıkıştırmaktır.
***
‘SEKTÖR’E DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Eğitimci Yazar Nejla Doğan ise şunları aktardı: “Piyasalaşma arttıkça eğitime dair her bir hizmet ve ürüne ancak satın alma yoluyla erişebiliyorsunuz ve bu da fiyatları artırıyor.
Dolayısıyla eğitim parasız kamusal bir hizmet olmaktan çıktığında yurttaşlar için zorunlu harcama kalemlerinden biri haline geliyor.
İkincisi ise özelleştirilmiş eğitim hizmetlerine önemli bir talep yaratıyor. Bu, birçok aile için çoğu zaman da borçlanmak anlamına geliyor.”
Neoliberal politikaların parasız ‘hak temelli eğitim’i yok ettiğini ifade eden Doğan şöyle devam etti:
“Kamusal bir hizmeti nasıl arz-talep, kâr-zarar, yatırım, banka kredisi gibi piyasa unsurlarına bağımlı bir ‘sektör’e dönüştürdüğünü gösteriyor. Yoksullar için adalet ve refahtan söz etmek olanaklı değil.”
***
PİYASACI EĞİTİMDE ISRAR
Tabloyu değerlendiren KESK Dönem Sözcüsü ve Eğitim Sen İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Barış Uluocak ise şunları söyledi:
“Uzun zamandır eğitim harcamaları enflasyon oranlarındaki liderliğini sürdürüyor.
Özel okul fiyatlarındaki fahiş artışlar önlenemez bir sorun haline geldi. Emeğiyle geçinen milyonlar, borç harç çocuklarına iyi bir eğitim aldırmaya çabalıyor.
Kamu çalışanına yüzde 11,5 asgari ücrete yıllık yüzde 30 zam yapılan bir dönemdeki bu eğitim enflasyonu iktidarın ‘paran kadar eğitim’ yaklaşımının ve piyasacı eğitim ısrarının da bir göstergesi.”BirGün