11:17 am - CUMHURİYET’İN 101. KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ KUTLU OLSUN | Cumhuriyete ve bugüne uzanan kısa süreç
6:24 pm - İSTANBUL KALAMIŞ’TA ‘MUHTEŞEM’ DÜĞÜN! Furkan Emre AYDIN ve Buse Tuğçe TEMUCİN dünya evine girdiler
10:25 pm - ELEKTRİĞE GİZLİ ZAM: “200 TL’lik fatura 500 TL civarına çıkacak”
8:45 pm - KARADENİZ DİRENİŞ MİTİNGİNDE BULUŞTU: “Bu toprakları haramilere teslim etmeyeceğiz”
7:49 pm - VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
9:02 am - İLACA ZAM GELDİ! İlaç fiyatlandırmasındaki Euro kuru yüzde 23,5 oranında artırıldı
7:36 pm - SAĞLIKTA ‘İLAÇ KRİZİ’ DERİNLEŞİYOR: 30.000 eczaneden hükümete çağrı
7:29 pm - DÜĞÜNÜMÜZ VAR
“Grip ve Covid ikisi de ağır hastalık yaptığı için, ikisi de hastaneye yatış gerektirebildiği için ve ikisi de ölüme yol açabildiği için arka arkaya görüldüğünde ikinci görülen enfeksiyon daha ağır seyrediyor.”
Türk Tabipleri Birliği dün sosyal medya hesabından, “18 ayını geride bıraktığımız COVID-19 pandemisinin yıkıcı etkisini yaşamaya devam ediyoruz.
İçinden geçtiğimiz grip mevsiminde geçen yıla oranla maske kullanım ve mesafe uyumundaki azalma bu yıl ‘Covid-19 + İnfluenza = Kusursuz Fırtına’ olasılığı ne yazık ki giderek artmaktadır” paylaşımı yaptı.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan TTB’nin paylaşımını ve güncel Covid-19’un güncel durumunu ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi.
Ceyhan’ın açıklaması şöyle:
GRİP VE COVID ARKA ARKAYA GÖRÜLDÜĞÜNDE
“Kusursuz Fırtına aslında eski bir film adı. Burada anlatılmak istenen, Covid-19 günlük vaka sayılarıyla ve aktif vaka sayısıyla oldukça yüksek seyrediyor.
Özellikle Kasım ayından itibaren havaların daha da soğuyup insanların havalandırmalı yerlerden kapalı ortamlara geçeceğini düşünürseniz, vaka sayılarında bir artma olabilir. Ama azalma da olabilir. Salgını kendi haline de bıraksanız, belli bir noktaya kadar vaka sayıları artıyor sonra bir yerde duruyor ve oradan aşağıya doğru iniyor. Buna da zaten ‘dalga’ diyoruz.
Bütün dünyada 4. dalganın iniş koluna geçildi. Azalmayan üç ülke kaldı; biri Türkiye, biri Rusya, biri de İngiltere. Bunun üzerine bir de şu ana kadar henüz Türkiye’de bakanlıkça tespit edilmiş bir grip vakası yok. Ama çok yoğun bir şekilde diğer solunum yolu enfeksiyonlarını, nezle gibi virüsleri görüyoruz.
Özellikle okullar açıldıktan sonra çocuklarda çok arttı ve yetişkinlerde de görülüyor. Türk Tabipleri Birliği’nin açıklamasında hem ikisinin bir arada görülmesinden hem de arka arkaya görülmesinden bahsediliyor muhtemelen. Bunların ikisi de iyi bir şey değil. İkisi aynı anda görülebilir ama çok nadir bir durumdur o. Çünkü bir virüs, bütün vücudu etkileyen bir enfeksiyon yaptığı zaman bağışıklık sistemimiz, ikinci bir viral enfeksiyonun da aynı anda gelişmesini önler. Ama grip ve Covid ikisi de ağır hastalık yaptığı için, ikisi de hastaneye yatış gerektirebildiği için ve ikisi de ölüme yol açabildiği için arka arkaya görüldüğünde ikinci görülen enfeksiyon daha ağır seyrediyor.
“HENÜZ GRİP GÖRMEDİK AMA GÖRMEK ÜZEREYİZ”
Burnu akan, hapşıran, biraz ateşi olan bir çocuk geldiğinde bunu benim test yapmadan, bu Covid’dir bu nezledir diye ayırt etmem mümkün değil. Çünkü Covid de artık genellikle bu şekilde seyretmeye başladı. Bu da test yapma gereksinimi doğuruyor ve test ihtiyacınız çok artıyor.
Üçüncü bir nokta da hastane yükü artıyor çünkü ikisi de yatış gerektiren hastalık. Bunlar tabii sağlık sistemini zora sokuyor. Dolayısıyla bu üç nedenden dolayı istemediğimiz bir tablo. Bu yüzden hem Covid-19’u bir an önce bitirebilmek için o yüzde 80’lik minimum toplumsal bağışıklık hedefine ulaşmalıyız, diğer taraftan da gribi de önlemek için grip aşısı yaptırmak lazım.
Ama henüz bakanlık ne sağlık personeline ne de bu risk gruplarına aşılamayı tam bir sisteme oturtamadı. Pandemi öncesinde 65 yaşın üzerindeki herkes kimliğiyle yaptırıyordu aşıyı, şimdi devlet kendi kontrolünde yapılsın istiyor. Devletin biraz elini çabuk tutması lazım. Henüz grip görmedik ama görmek üzereyiz. Geçen yıllardaki tecrübelerimiz, diğer ülke verileri gösteriyor. Birçok ülkede grip vakaları başladı.
“GEÇEN SENE TÜRKİYE’DE BİR TANE GRİP VAKASI GÖRDÜK”
Geçen sene Türkiye’de bir sezon boyu bir tane virüsü gösterilmiş kesin grip vakası gördük. Ama bu soğuk algınlığı tipi solunum yolu virüsleri de çok nadirdi. Bu sene aynen pandemi öncesi döneme döndü. Bu tabii bize şunu gösteriyor. Hem devletin geçen sene aldığı tedbirler fazlaydı; okullar açılmadı, belli dönemlerde sokağa çıkma yasakları vardı, sadece kamu sektörü uysa bile bir kademeli mesai uygulaması vardı. Bu sene bunların hiçbiri olmadığı için zaten sonucu görüyoruz.
“HALK, GRİPLE NEZLEYİ KARIŞTIRDIĞI İÇİN GENELLİKLE GRİBİ KÜÇÜMSER”
Gripte burun akıntısı, hapşırık falan olmaz; o nezle ya da bazen soğuk algınlığı deniyor. Grip çok ağır bir hastalık, aynı Covid’e benzer bir tablo oluşturur; baş ağrısı, şiddetli kas ağrıları… Gribi böyle çok hafif geçirmiyorsa, insan yerinden kalkamaz. İş arkadaşınız mesela o gün ‘hastayım’ diyerek işe gelmedi, ikinci gün geldiğinde ‘gribim’ diyorsa o grip değildir. Grip en az birkaç gün insanı yatırır ve gribin arkasından ciddi sayıda zatürre gelişir. Ciddi de ölüme yol açan bir hastalık. Halk, griple nezleyi karıştırdığı için gribi küçümser genellikle ve ‘Bunun için aşı olmama gerek yok’ der. Halbuki grip aşısı onu önlemez, grip aşısı gerçek gribi önler o da tehlikeli bir hastalıktır.
“DELTA VARYANTINDA TÜRKİYE’DE ÖLÜM ORANI BİNDE 11”
Covid ağırlaştı. Çünkü ölüm oranlarına bakıyoruz, geçen bir hesap yaptım, şu an geçirdiğimize 4. dalga dersek, ilk iki dalgayı orijinal virüs yapmıştı. Yani Wuhan’dan çıkan, henüz mutasyona uğramamış virüs yapmıştı. Orada ölüm oranı binde 9’du. Mart-Nisan aylarında 60 binlere çıkan vakanın oluşturduğu 3. dalgayı yapan Alfa varyantıydı. Orada ölüm oranı binde 6’ya kadar düştü. Ama şimdi bulunduğumuz Delta varyantında Türkiye’de ölüm oranı binde 11. Yani çok daha ağırlaşmış.
“KISITLAMA OLMADIĞI İÇİN BULAŞTIRIYOR”
Çocuklarda belirtili geçirme riski yüzde 10. Çocukların yüzde 90’ı hiç belirti vermeden, farkına bile varmadan geçiriyor. Bu çocuklar farkında olmadıkları için; bunlar etrafta çok rahatlıkla dolaşıyor, temas ediyorlar, hiçbir kısıtlamaya tabii tutulmadıkları için bulaştırıyorlar.
Bizim okul rehberlerimiz, tamamen belirtili çocuk üzerine kurulmuş. Yani, ‘Bir tane sınıfta iki tane belirtili çocuk olursa sınıfta eğitime ara verilir’ diyor. Halbuki iki tane belirtili çocuk var demek, o anda o sınıfta 20 tane belirtisiz Covid geçiren çocuk olabilir anlamına gelir. Bunları tespit etmenin tek yolu tarama yapmaktır.
ABD’de, Batı Avrupa ülkelerinde haftalık bütün öğrencilere, okul personeline tarama testleri yapılıyor. Amerika sisteminde bizden daha fazla okul kapalı ama bunun tek nedeni, onların sistemidir. Çünkü onlar tarama testleri yapıyor, bir okulda bir tane bile belirtisiz dahi olsa pozitif bulursa okulu kapatıyor. Ama bizim sistemimizde öyle bir şey yok.”