11:17 am - CUMHURİYET’İN 101. KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ KUTLU OLSUN | Cumhuriyete ve bugüne uzanan kısa süreç
6:24 pm - İSTANBUL KALAMIŞ’TA ‘MUHTEŞEM’ DÜĞÜN! Furkan Emre AYDIN ve Buse Tuğçe TEMUCİN dünya evine girdiler
10:25 pm - ELEKTRİĞE GİZLİ ZAM: “200 TL’lik fatura 500 TL civarına çıkacak”
8:45 pm - KARADENİZ DİRENİŞ MİTİNGİNDE BULUŞTU: “Bu toprakları haramilere teslim etmeyeceğiz”
7:49 pm - VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
9:02 am - İLACA ZAM GELDİ! İlaç fiyatlandırmasındaki Euro kuru yüzde 23,5 oranında artırıldı
7:36 pm - SAĞLIKTA ‘İLAÇ KRİZİ’ DERİNLEŞİYOR: 30.000 eczaneden hükümete çağrı
7:29 pm - DÜĞÜNÜMÜZ VAR
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ümit Savaşçı, aşı tercihinde dikkat edilmesi gerekenleri anlattı. Savaşçı, “Eğer kişi bağışıklık istemini baskılayacak ilaç kullanıyorsa, kemoterapi alıyorsa, kanser tedavisi görüyorsa veya daha önceden ağır bir nörolojik hastalık geçirmişse ilk tercihi Sinovac aşısı olsun. Ama genç, sağlıklı hiçbir hastalığı yoksa, kronik hastalığı var; ama bu saydığım hastalıklar değilse o zaman Biontech aşısının koruyuculuk oranı Sinovac aşısına göre yüzde 10 daha fazla” dedi.
Sağlık Bakanlığı’nın, coronavirüs salgını ile mücadelede Alman Biontech aşısını da devreye almasıyla birlikte aşı tercihi hakkı getirildi. Yurttaşlar, randevu sistemi üzerinden Biontech ya da Sinovac aşısını tercih edebiliyor.
Doç. Dr. Ümit Savaşçı, “Şimdiye kadar uyguladığımız aşı sonuçlarına baktığımızda Sinovac aşısında kişiler Coronavirüse yakalansa bile hafif atlattıklarını tespit ettik ve hastaneye yatma oranlarını yüzde 100 oranında azalttı. Bizim için önemli olan, kişinin bu hastalığı hafif geçirmesi veya hiç geçirmemesi” dedi.
Doç. Dr. Savaşçı, kişiler hangi aşıyı bulursa onu olmaları gerektiğini belirterek “Çünkü aşıların gerçekten koruyuculuğu ve hastaneye yatış oranlarını ciddi oranda azaltması söz konusu.
İkinci olay, eğer kişi bağışıklık istemini baskılayacak ilaç kullanıyorsa, kemoterapi alıyordur, kanser tedavisi görüyordur veya daha önceden ağır bir nörolojik hastalık geçirmişse bu durumda inaktif aşı biraz daha güvenilir gibi duruyor. İlk tercihi inaktif aşı olan Sinovac aşısı olsun, Biontech aşısı ikinci tercihi olsun.
Ama genç, sağlıklı hiçbir hastalığı yoksa, kronik hastalığı var; ama bu saydığım hastalıklar değilse o zaman Biontech aşısının koruyuculuk oranı Sinovac aşısına göre yüzde 10 daha fazla. Ama koruyuculuk oranı Biontech aşısının daha yüksek, miktar olarak düşük olduğu için ulaşılabilirliği sıkıntı olabilir. Koruyuculuk oranlarımız genel olarak yüksek. Ben de Biontech aşısı gönüllüsüydüm, aylardır takiplerine devam ediyoruz, bir yan etki görülmedi. Bu aşılar bütün testleri yapılarak halkımıza uygulandığı için gönül rahatlığı ile hangi aşıyı yaptırmak istiyorlarsa onu yaptırabilirler” diye konuştu.
‘MRNA AŞILARI SONUCA ULAŞIP, VÜCUTTAN UZAKLAŞIYOR’
Doç. Dr. Savaşçı, aşılarla ilgili kendilerine gelen sorulara ilişkin, “Özellikle ‘aşı oldum, coronavirüse yakalandım, aşıdan mı bulaştı’ deniyor. Aşıdan coronavirüs bulaşması mümkün değil. Halkımız şu yanlışa düşüyor; ‘aşı oldum, coronavirüse yakalandım.’ Eğer tedbirleri elden bırakırsak yine virüs kapma ihtimalimiz olabilir. Bu sorular bize çok sık sorulmakta.
Yeni teknolojik mRNA aşıları daha akıllı aşılar. Vücutta herhangi bir kalıntısı kalmadan, elde etmek istediğimiz sonuca ulaşıp, vücuttan uzaklaşıyor. Dolayısıyla bizim genlerimize herhangi bir teması, bizi genetik olarak etkilemesi veya bu yönde hasar bırakması mümkün değil.
Ancak bağışıklık sistemini baskılayacak ilaçlar kullanıyorsa, çok ciddi nörolojik hastalık geçirmişse inaktif aşıyı olmasını daha ön planda isteriz” ifadesini kullandı.
‘SONBAHARDA ÇOCUK AŞILAMA PROGRAMINA BAŞLAYABİLİRİZ’
Doç. Dr. Savaşçı, çocukların aşılanmasına ilişkin yurt dışında çalışmalar yapıldığını kaydederek, şunları söyledi:
“Çocuklar için şu anda yurt dışında çalışmalar yapıldı, 9-12 yaş üzerinde aşının yüzde 100 koruduğuna dair veriler elde edildi Biontech aşısında. Dolayısıyla yurt dışı onayları gerekli kurumdan alındıktan sonra, Bilim Kurulu’nun kararı ile özellikle sonbahar dönemlerinde de çocuk aşılama programına başlayabiliriz gönül rahatlığıyla. Özellikle her ne kadar daha bu konuda tam çalışma yapılmasa bile gebeler ilk 3 aydan sonra Sinovac aşısını olabilirler, emziren annelere de aşı yapılmasında bir mahsur görmüyorum.”